- büyük çuval
- кап
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
çuval — is., Far. cuvāl 1) Pamuk, kenevir veya sentetik iplikten dokunmuş büyük torba 2) sf. Bu torbanın alabileceği miktarda olan Yanımızda, ne olur ne olmaz diye alınmış yarım çuval peksimet vardı. H. E. Adıvar Birleşik Sözler çulsuz çuvalsız Atasözü,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
haral — büyük çuval … Beypazari ağzindan sözcükler
haval — büyük çuval, kalıb; kaval … Çağatay Osmanlı Sözlük
CEŞİR — Büyük çuval. * Ev önünde davar yürüyecek yer … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
VATÎE — Büyük çuval, harar. * Bir çeşit yemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
harar — is., esk., Ar. ḫarār Çoğu kıldan dokunmuş, büyük çuval Yedi harar malı bir seferde kamyona yükledi. S. F. Abasıyanık Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller harar gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
telis — is., esk., Ar. tillīs Bitkisel tellerden yapılmış, kaba örgülü büyük çuval … Çağatay Osmanlı Sözlük
AKİM — (C.: Akâm Ukum) İçinde giyecek olan büyük çuval … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BÜLS — İçine incir koyulan kilimden dokunmuş büyük çuval … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KÜNDÜR — (C: Kenadir) Günlük denilen nesne. * Şişman ve kısa boylu kimse. * Vahşi hımar, yabani eşek. * Büyük çuval … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
VELİCE — (C.: Velyüc) Büyük çuval. * Kişinin sırdaşı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük